Hacettepe Üniversitesi Arı Ve Arı Ürünleri Uygulama Ve Araştırma Merkezi Müdürü Ve Öğretim Üyesi Profesör Doktor Aslı ÖZKIRIM Anzer Balı hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Hacettepe Üniversitesi arı ve arı ürünleri uygulama ve araştırma merkezi müdürü ve Öğretim Üyesi profosör doktor Aslı ÖZKIRIM açıklamalarda bulundu…
Anzer balı açısından uluslararası ve ulusal düzeyde çok önemli bir değerdir. Anzer balı ve anzerli arıcılarımız da Hacettepe Üniversitesi’nin buluşması 40 yıl öncesine dayanır yaklaşık 40 yıl önce Hacettepe Üniversitesi arıcılık merkezi müdürümüz profesor doktor kadriye SORKUN çalışmalarıyla Anzer yaylasındaki vejetasyon ve flora çiçeklerin tanımlanması etkinlikleri çalışmaları tamamlanmış ve Anzer balının kimlik kartı oluşturulmuştur.
O günden bugüne Hacettepe Üniversitesi Anzer balına uygunluk belgesini analiz raporları ile vermektedir. 2019 yılı itibari ile Hacettepe Üniversitesi arı ve arı ürünleri uygulama merkezi müdürlüğüne görevini yürütmem dolayısıyla bu çalışmalara 2019’dan beri ben devam etmekteyim. Hacettepe Üniversitesi’nin adına yürüttüğümüz çalışmalarda iş birliği yaptığımız ise Rize il tarım ve orman müdürlüğüdür.Rize il tarım ve orman müdürlüğüne yapmış olduğumuz protokol gereğince Anzer balından numunelendirilmesi örneklendirirmesi ve analizleri ile ilgili ortak çalışma yürütüyoruz.Bu çalışmanın prosedürü şöyle numuneler Rize il tarım orman müdürlüğü tarafından alınıyor ardından şahit numune Rize il tarım orman müdürlüğü nde kalmak üzere diğer numune bize gönderiliyor ve biz polen analizi yaparak Anzer balı numunesin içindeki polenlerin yayladaki çiçeklerden kaynaklanan kaynaklanmadığını bakıyoruz ve buna göre Anzer yaylasın da üretilmiştir ibaresini koyuyoruz analiz raporumuza.
Aslı ÖZKIRIM şöyle devam etti açıklamasına…
Dünyaca ünlü Anzer balı içi petekler mühürlendi
Anzer balın kalitesi değerlendirmek için farklı metoda geçilecek!!
Diğer yanda şu bir gerçektir ki Anzer yaylasındaki çiçek çeşitliliği sadece anzere özgü bir çeşitlikten oluşmamakta sadece Anzere özgü çiçekler var ancak benzer çiçekler farklı bölgelerde de bulunmakta.Diğer yandan yine iklim değişimi küresel ısınma ve mevsimler arasındaki farklılık değişim nedeniyle çiçeklenme de her yıl değişkenlik göstermekte.
İşte tam da bu sebeple Anzer balımızın değerini ve kalitesini çok daha somut verilerle ortaya dökmek amacıyla itibari ile bilimsel anlamda değişik bir metodoloji uygulama kararı aldık.Ve bu kararı Rize il tarım orman müdürlüğü ve anzerdeli Koparatiflerimiz de birlikte yürütme sürecindeyiz bu karar aldık.Nedir bu karar?Artık Anzer yaylasındaki ben sezonun başlangıcında Hacettepe Üniversitesi burada olacak be il tarım müdürlüğü ile birlikte Anzer yaylası nda yoğun arıcılık yapılan on bölgede sağlık ve üretim koşulları açısından uygun bulduğumuz kovanların ballık kısmına boş bomboş ve temiz petekler konularak kovanlar mühürlenicek.Mühürlenme şu anlama geliyor bir daha mühür bozulamaz sezonu boyunca kimse dokunamaz.
Dolayısıyla dün başlatığımız bu projeyi on bölgede biz sectigimiz kovanları kısmına temiz kaplar çünkü biliyorsun petekler acıları kapıdır ballık kısmına petekler koyduk ve kovanları mühürledik.Böylelikle resmi olarak da buradan duyurmak isterim ki 1 Temmuz itibari ile bal sezonu Anzer balı üretim sezonu açılmış oldu. Hacettepe Üniversitesi Rize il tarım orman müdürlüğü ve Kopeatiflerimize muhtarlığımızda birlikte.Bir ay sonra Hacettepe Üniversitesi buraya yine gelecek mühürlenmiş olduğumuz kovanlardan ballarımız alacağız.Bu balları 2024 yılı referans bağlı olarak kullanacağız ve diğer üreticilerimizin ballarını bu balllarla mukayese ederek analiz edeceğiz ve anzer balı uygundur diyeceğiz.Yani kısacası Hacettepe Üniversitesi’nin ve il tarım orman müdürlüğünün de bir kovanı var Anzer de on bölgede.
Böylelikle istediği kadar farklı bölgelerde benzerlik gösterse istediği kadar ayırt edici özelliği olsun referans balımız 2024 yılında Anzer deki hava koşulları ve çiçeklenmeye bağlı olarak gene Anzer elde edilecek.
Bu Anzer balının özgün kalitesi için ta üretim aşamasında değil her şey kontrol altında tutmamızı sağlayacak.Ve anzerlilerin kendi değerlerini korumak adına yapmış olduğu mücadeleye bilimsel katkı sunacak, çünkü Hacettepe Üniversitesi misyonu hukuksal değil bilimsel anlamda anzer balına gereken değeri göstermek olacak.
Anzer yaylasında yeni turizm modeli api turizme geçiliyor.
Bunun yanında yine az önce sayın vali ziyaret ettik kendisine de arz ettik anzer balının aynı zamanda tanıtılması yıllar öncesindeki padişaha sunulan bal olmanın ötesine geçmek durumunda artık öyle bir devirde yaşıyoruz bu yüzden de Anzer yaylası nda api turizim projesine başlıyoruz.
Ne dir api turizim tema taşıyan turizim demek eko turizmin bir parçası üretimi anzerli arıcıların ve anzerdeki üretimi yurtdışından ve yurt içinden gelen küçük doğayı korumaya yönelik ve doğayı koruyucu eko turizim bir parçası haline getireceğiz. Ve Anzerli üreticiler ballarını nasıl ürettiklerini en şeffaf şekilde tüketici ile paylaşacaklar. Api turizimin amacı bilinçli tüketici yaratmak ve Anzer balının kendisine özgün değerini onlara göstermek.Api turizimi aslında sizden sayesinde burada başlatmak istiyorum neyi tanıtarak nasıl ki kovan başında Anzer yaylası nda katılımcıları Anzer balını göstereceğim burdada etiketi tanıtarak başlamak istiyorum.
Anzer balını etiketinde mutlaka coğrafi işaret göstericez katılımcılara dicez ki coğrafi işaret logosu olmayan Anzer balı kavanozlarından ne Hacettepe Üniversitesi’nde kooperatifler sorumlu değildir.Onun yanında karekod göstericez ve kazıma alanını gösterecek şurada bir kızıma alanı var o kazıma alanını açtığımızda içinde bir kod çıkıyor kare koduyla birlikte web sayfasına girdiğinde Anzer balımın menşeyini görmüş olacaksınız.Çünkü artık günümüzde marka değerini korumanın en önemli yollarından biri coğrafi işaret ve bilimsel verilerle hareket etmek olacak işe logo ve etiketten başlayacağız ama yaylaya gelen her turist bizim için api turizm çerçevesinde hem rize’nin doğasını görecek hem Rizenin kültürünü görecek hemde Anzer yaylasındaki balı yaylada tanıyacak kavanozda ve markette değil.
Böylelikle değerlerimize sahip çıkmayı hedefliyoruz çünkü hikayesi olmayan hiçbir ürünü şu anda dünyaya tanıtılması mümkün değil ve bizim Anzer balımızın hikayesi 100 yıl önce yazılmış zaten sadece bu hikayeyi doğru anlatma zamanı….